İlk Memuriyeti ve Paris'e Gidişi

İlk Memuriyeti ve Paris'e Gidişi


Cahit'in şiirden vazgeçmesi elbette mümkün değildi. An­cak babasının arzuları da büsbütün boşa çıksın istemezdi. Za­ten babasına karsı çok büyük bir mahcubiyet içindeydi. Şan­sını bir kere de yine İstanbul'daki Yüksek Ticaret Okulu'nda deneyecekti. Bu okul yatılı olmadığı için bir pansiyonda ka­lıyordu. "Mülkiye'de ancak kaçamak olarak ve belirli bir sa­ate kadar uzatılabilmiş gece hayatını
 sürdürebilmek için, simdi daha elverişli bir ortam içindedir. Ne var ki, babasının pirinç ziraatinden çok zarar etmiş olması ve maddi durumunun bozulması üzerine,eskisi kadar bol para gönderemeyişi Cahit'i hayatını bizzat kazanmak mecburiyetine sürükler. 1936 yılı sonlarına doğru  Sümerbank'ın açtığı bir imtihanı kazanarak memuriyete başlar. Fakat bu hayatın Cahit'i fazlasıyla sıktığı anlaşılıyor. Ziya Osman’ın dediğine göre;
"Banka, ona göre değildi. Kurtarıcı bir rüzgar çıkıversin, masasının üstündeki bütün kağıtla­rı alıp götürsün istiyor; akşamı, azad saatini zor ediyordu. İstifasını hemen verecekti, aksi gibi, memur olurken ona usulen bir taahhütname imzalatmışlardı. Şâir, bankadan sanki nefesi tıkanmış, kendisini açık havaya, hürriyete atabildiyse de, o taahhütname işi kısa bir za­man için olsa bile banka memurluğu etmenin ce­zası olarak, epey zaman, can sıkarak sürdü."
Cahit Sıtkı'nın bu ilk memuriyeti ancak bir yıl kadar devam etmiştir. Görevinin Karabük fabrikasına nakledilmesi üzerine kendi tabiri ile "hemen istifayı basar". Yeniden iş aramaya koyulur. Bu arada Varlık mecmuası sahibi Yasar Nabi'ye: "Varlık"ın buradaki bütün islerini -tashih de beraber -bana devredebilirsen ve nüsha başına bir on lira vermek imkanı­na malik isen maalmemnuniye ve maazzarure kabul ederim. " Maddi bakımdan tam bir zaruret içindedir. Bu yüzdendir ki -hikâyeci olmadığı halde- her gün bir hikâye yayınlayan Cumhuriyet gazetesine para karşılığı hikâyeler yazıyordu. "Public huzuruna kirli çamaşırlarımızla da çıkmak mukaddermiş neyleyim." diye sızlanmak pahasına da olsa... Bir dostuna yazdığı mektupta, bu devredeki durumunu söyle di­le getirmektedir:

"Ben hâlâ bir baltaya sap olamadım. Ufak tefek yazılar, tashihler, tercümelerle geçinmeye gayret ediyorsam da şiirden gayri yazılar beni asla tatmin etmemekte ve kendi kendime karsı utandırmaktadır.’’
İlk Memuriyeti ve Paris'e Gidişi
4/ 5
Oleh
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Latest Post

Technology

Lifestyle

Sports

Gallery

Random Posts

Business

Popular Posts

About US